SEN-SEN: Sendikasızlar Sendikasıyla Eğitimde Yeni Bir Soluk
Röportaj: Eğitimci-Yazar Metin Biniş

İzmir'de, eğitim ve bilim çalışanları için yeni bir sendika kuruldu: Sendikasızlar Sendikası (SEN-SEN). Bu hareketin arkasındaki isim, Menderes ilçesindeki Çileme İlkokulu Müdürü ve aynı zamanda SEN-SEN’in Genel Başkanı olan Nihal Albayrak. Albayrak ile sendikanın kuruluş hikayesini, amaçlarını ve vizyonunu konuştuk.

Metin Biniş: Nihal Hanım, SEN-SEN nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

Nihal Albayrak: SEN-SEN’i kurmamızın temel sebebi, eğitimdeki mevcut sendikalara alternatif bir yapı oluşturmaktı. Bugün eğitimde onlarca sendika var, ancak bu sendikalarda aradığını bulamayan birçok eğitimci var. Biz bu boşluğu doldurmak için yola çıktık. Yanlış yapılanlara yanlış diyebilmek, doğruları savunabilmek amacıyla bu sendikayı kurduk. Biz yandaş ya da yanlı değiliz, sadece haklının yanında duruyoruz.

Metin Biniş: SEN-SEN’in farkı nedir?

Nihal Albayrak: Biz, “sendikasızlar sendikasıyız”. Nicel bir kaygımız yok, yani üye sayısını artırmak için popülist politikalara başvurmuyoruz. Üyelerimizi sonuna kadar savunmakla yükümlüyüz. Sendikamız 21 Mart 2024 tarihinde kuruldu ve kısa sürede öğretmen camiasında yeni bir heyecan yarattı. Bu heyecan, bizim ‘mantar gibi türeyen’ sendikalardan farklı olduğumuzu gösteriyor.

Metin Biniş: SEN-SEN’in merkezi İzmir’de. Bu bir tercih mi?

Nihal Albayrak: Kesinlikle bilinçli bir tercih.  Ankara, ülkemizin siyasi merkezidir; ancak siyasetten ve onun etkilerinden uzak bir duruş sergilemek, mümkün olduğunca batıya yönelerek fiziki ve sembolik bir mesafe koymak amacıyla genel merkez olarak tercih edilmemiştir. Peki, neden İzmir?

İzmir, işgalin acısını ve ızdırabını en uzun süre yaşayan şehirlerden biridir. İşgalcilerin ilk ayak bastığı, ancak en son kurtulan şehir olan İzmir, aynı zamanda direnişin simgesidir. İlk kurşunun atıldığı, Hasan Tahsin'in kahramanlık destanını yazdığı bu şehir, arkasına bakmadan yürüyenlerin, Kuva-yi Milliye ruhunu taşıyanların memleketidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerinin şehri olan İzmir, sendikamızın da ilham kaynağıdır. Sendikasız eğitim ve bilim çalışanlarının Kuvâ-yi Milliye hareketi olmayı hedefleyen Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası, bu nedenle İzmir'de doğmuştur.

İzmir, ülkemizin batıya açılan kapısıdır. Evrensel sendikal değerleri benimseyerek ilerlemeyi hedefleyen sendikamız, bu ruhla tasarlanmıştır. İzmir, hayat tarzına müdahaleye izin vermeyenlerin şehridir. Sendikamızın genel politikası ve yapısı da bu özgürlükçü anlayış temelinde şekillenmiştir.

İzmir’in imbatı denizden karaya, karadan denize ılık ılık eser. İşte sendikamız da, eğitim çalışanlarının gönlünde esen bir imbat olacaktır. Büyük Atatürk’ün Belkahve sırtlarından körfeze baktığında gördüğü o güzel inci, sadece Ege’nin değil, ülkemizin de incisi olan İzmir’dir. İzmir’in dağlarında binbir renkli çiçekler açar; sendikamız da eğitim çalışanlarının gönlünde çiçekler açsın diye İzmir’de kurulmuştur.

Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası, İzmir gibi olsun diye. ..

Metin Biniş: Sendika olarak nasıl bir duruş sergiliyorsunuz?

Nihal Albayrak: Biz, eğitimdeki doğruları görüyor ve yanlışları en sert şekilde eleştiriyoruz. Sorunların çözümü için doğru üslup ve iletişim yollarını kullanıyoruz. Sadece eleştirmekle kalmıyor, çözüm önerileri de sunuyoruz. Yandaş ya da karşıt olmak gibi bir tavrımız yok; bizim tek amacımız, eğitimde adaletin ve liyakatin sağlanması.

Metin Biniş: Nihal Hanım, son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Nihal Albayrak: SEN-SEN, mevcut sendikal yapının eksikliklerini tamamlamak için kuruldu. Biz, üyelerimizin yanında olmaktan ve doğru bildiğimiz yolda yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bize güvenen eğitimcilerle birlikte daha adil bir eğitim sistemi için mücadele edeceğiz.

Metin Biniş: Bu samimi ve bilgilendirici sohbet için teşekkür ederim.

Nihal Albayrak: Ben teşekkür ederim. Eğitim adına doğruyu savunan herkesin sesi olmayı sürdüreceğiz.